İş Sahibi: Emin İŞİYAPTIRIPPARAYIVERMEDENKAÇMANINKİTABINIYAZAROĞLU
Adresi: Aslında evi var ama genellikle avukatın ofisinde yatıp kalkmak istiyor.
Avukat: Erdem OKTAR
Ücret: Makul bir ücret
İşin Konusu: Davanın açılması ve takibi
1. İş sahibi kendisini sadece hukuki süreçlerde avukatla temsil ettirdiğini peşinen kabul ve taahhüt eder. Kavgaya gireceğinde, birisiyle tartışacağında, evlilik teklifi yapacağında veya yan komşudan arabasını çekmesini isteyeceğinde avukatını aramayacaktır.
2. İş sahibi avukatı mesai saatleri içerisinde arayacaktır. Gecenin 2’sinde kafayı çekip çekip ‘Avgadj bey, bijim dosya noldu hıck’ diye telefon etmeyecektir. Avukatın da her insan gibi işten eve geldikten sonra dinlenmeye, ailesiyle meşgul olmaya ihtiyacı olan bir canlı olduğunu peşinen kabul edecektir.
3. İş sahibi avukat telefonuna bakmadığında veya meşgule aldığında üst üste 167 kez aramayacaktır. İş sahibi bir kişinin telefonuna bakmamasının tuvalette olma, banyoda olma, yemek yiyor olma, uyuyor olma veya hiç durmadan arayan münasebetsizler yüzünden küçük bir kalp spazmı geçiriyor olma nedenlerinden kaynaklanabileceğini kabul edecektir. Yine iş sahibi, telefonun meşgule alınmasının aranan kişinin o an meşgul olduğunu, yani telefona bakamayacak durumda bulunulduğu anlamına geldiğini de kabul edecektir. Avukatın call center elemanı olmadığı ve her telefona yanıt verme yükümlülüğünün bulunmadığı iş sahibince kabullenilecek ve modern ülkelerdeki insanlar gibi 1 kez telefonla arandıktan sonra aranılan kişinin geri dönmesi beklenilecektir. Bu süreçte de 925 adet SMS ve 1.567.994 adet Whatsapp mesajı gönderilmeyecektir.
4. Avukat, iş sahibini davasında gelişme olduğu zamanlarda bilgilendirecektir. Eğer avukattan bir süre bilgilendirme telefonu veya mesajı gelmemişse bu durum avukatın davayı sattığı, karşı tarafla anlaştığı, dosyayla ilgilenmediği veya avukatın şerefsizin bayrak taşıyanı olduğu şeklinde yorumlanmayacaktır. Avukatın dosyadaki bilirkişinin kafasına tabanca dayayıp ‘Bizim dosyayı müvekkil aramadan çabuk bitir’ demesi veya Adli Tıp’tan gelecek raporun hızlanması için İstanbul Adli Tıp Kurumu önünde üzerine benzin dökerek kendini yakmakla tehdit etmesi mümkün olmadığına göre böyle gerizekalıca kuruntular beslenmeyecektir.
5. Avukatın ofisinin bir işyeri olduğu iş sahibince iyice öğrenilecek, oranın bir kahvehane olmadığı koşullara göre seve seve, koşullara göre sevmeye sevmeye belletilecektir. ‘Yav geçiyodum da bi bahayım dedim, bizim avgad napıyor, bi çay söyle de içah’ şeklindeki cümleler ve türevleriyle kapıdan içeriye girilmeyecek, gerçekten görüşülmesi gereken bir konu varsa makul süre içerisinde görüşülecek, çay içilirken de ağız şapırdatılmayacaktır.
6. Avukatın ücreti kararlaştırıldığı şekil, zaman ve miktarlarda ödenecektir. Ama her şeyden önce avukatın ücretinin ödenmesi gereken bir şey olduğu bilincine ulaşana kadar iş sahibi hızlandırılmış bir eğitimden geçirilecektir. Avukata yapmak istemediği her ödemenin ardından iş sahibi önce bir fırına sokularak bedava ekmek almaya zorlanacaktır. İş sahibi, frıncıdan yediği zılgıtın ardından bir kasaptan ‘yav sen de her şeyden para istiyon, ver ordan bir kilo bonfile, paranın lafını da etme artık, devamlı geliyürüz’ diyerek bedava et almayı deneyecek, bunun mümkün olmadığını da satırla kovalanmak suretiyle anlayacaktır. Son olarak iş sahibi; bir doktorun özel muayenehanesine götürülecek ve muayenenin ardından ‘Amaaan sen de iki tık tık dinleyiverdin dünyanın parasını istiyon’ diyerek vizite ücretinin 5’te 1’ini ödemenin mümkün olup olmadığını deneyimleyecek, doktorun Hipokrat yarattı demeyip girişmesi üzerine bunun da mümkün olmadığını anlaması sağlanacaktır. Bu süreçlerin ardından gerek yenebilen gerekse bilgi gibi yenmeyen şeylerin de bir değeri olduğu bilincine varılacaktır. Ücreti ödeyin oğlum! Bak beni delirtmeyin!
7. İş sahibi, avukatın yüksek yerlerde tanıdığının olmadığını, olsa bile kimse için herhangi bir ricada bulunmayacağını peşinen kabul eder. Yine iş sahibi kesinlikle ve kesinlikle ‘Bizim amcaoğlunun dayısının köydeki koyunlarına bakan adamın kayınpederinin kızkardeşinin abisi Yargıtayın karşısında börekevi işletiyormuş, onunla bir konuşalım mı’ şeklinde cümleler de kurmayacaktır.
8. İş sahibi dava bitene kadar internete girmeyecektir. Google’dan davasıyla ilgili araştırmalar yapıp ne dendiğini dahi anlamadan bir yığın karar, doküman, yorum, içtihat, bilirkişi raporu, gazete kupürü, ilkokul fişi, bira kapağıyla büroya dayanmayacak, avukatı darlamayacaktır. İş sahibi sağda solda yazılan doğru yanlış bilgileri avukatının bilgisini ölçmek için zinhar kullanmayacaktır. Nöbetçiler, tiz vurun bunun internet kablosunu. Sen okuduğunu anlamıyorsun diye ben niye zulüm çekeyim kardeşim. Git. Git buradan. Nöbetçiler!
9. Avukat ile iş sahibi işin konusu üzerinde anlaşmış olacaklardır. İşin konusu boşanma davasıysa, iş sahibi komşusunun tapu davasını, yengesinin büyük eltisinin ölmüş üvey babasının sonradan evlat edinildiği ortaya çıkan akli dengesi yerinde olmayan çocuğunun kısıtlanmasıyla ilgili süreçleri veya ‘Yav bizim dayımgilin bir davası var, avgat da tuttular, sen gene de şu dosyaya bir bak, avukat doğru mu yapmış’ şeklinde 1400 sayfalık ağır ceza dosyasını avukatın önüne getirmeyecek, getirirse 10 saniye içinde koşarak uzaklaşacak, avukatın başını belaya sokmayacaktır.
İşbu sözleşme taraflarca okunmuş, müvekkilin anladığından emin olunduktan sonra her iki tarafça imzalanmıştır.10.07.2018
İŞ SAHİBİ
Emin İŞİYAPTIRIPPARAYIVERMEDENKAÇMANINKİTABINIYAZAROĞLU
AVUKAT
Erdem OKTAR